Perşembe, Ekim 07, 2010

İş garantili CV

ş garantili CV

Özgeçmişinize ekleyeceğiniz iki cümle ile işe alım yapacak yönetici için mücevher değerinde bir fark yaratabilirsiniz. “Çalışan CV” denen bu yöntem ile işi kapmak daha kolay

Hüsniye Güngör
husniye.gungor@sabah.com.tr

İş aramak, hele de bu ortamda oldukça sancılı bir süreç halini aldı. Malum, şu sıralar umutsuzca adı sanı bilinmeyen yüzlerce şirkete gönderilen binlerce özgeçmiş arasından fark edilmek her zamankinden daha da zor. Halbuki özgeçmişinizde açacağınız küçücük bir bölümle çok büyük bir fark yaratabilirsiniz. Ancak o küçük bölüme yazacağınız iki cümle için öncesinde bir miktar çalışma yapmanız gerekiyor. Zaten yöntemin yaratıcısı Nick Corcodilos da icadına “çalışan CV” diyor.

1979’tan beri Amerika’nın en rekabetçi pazarlarından Silikon Vadisi’nde beyin avcılığı yapan Corcodilos’un çalışan CV’siyle henüz görüşmeye gitmeden olası patronunuza onun için yapabileceklerinizi göstermeniz mümkün. Özgeçmişlerde görmeye alıştığımız ve artık klasikleşmiş “kariyer hedefleri” bölümüne iyi bir alternatif olan bu yöntemi terfi ya da departman değişikliği isteyenler de kullanabilir. Peki, çalışan CV nedir ve nasıl hazırlanır? Yaratıcısının ağzından aktaralım…

Ücretsiz ürün örneği vermek gibi

Klasik bir pazarlama kuralı vardır ya… “Müşterinin sizin ürünlerinizden almasını beklemeden önce ürününüzden ücretsiz bir örneği siz ona verin” diyen. Böylelikle olası müşterileri yakalamış olursunuz. Artık müşterinin de daha fazlasını istemek için bir nedeni vardır. Böylelikle aynı zamanda ürününüzün ne kadar iyi olduğunun kanıtlanması gibi kritik bir hedefi de gerçekleştirmiş olursunuz.
Corcodilos’a göre aynı şeyi özgeçmişinizde de yapabilirsiniz. Yani olası işvereninize onun için yapabileceklerinizle ilgili bedava bir örnek vermek. Bu, işverenin dikkatini çekecektir ve sizi amacı sadece işi kapmaya çalışmak değil, işveren için o işi yapmak olan bir iş avcısı statüsüne sokacaktır.

Şirketi ve sektörü araştırın

Peki, işverene sunduklarınızla ilgili bir örneği özgeçmişinize nasıl koyacaksınız?
Öncelikle yaptığınız işi ve becerilerinizi sektörünüzdeki şirketler için değerli yapanın ne olduğunu anlamalısınız. Sadece yeteneklerinizi düşünmeyin. Yeteneklerinizi şu ana kadar işverenleri başarılı ve karlı hale getirmek için nasıl kullandığınızı düşünün. Fakat bunu özgeçmişinize yazmayın. Çünkü bunların bir önceki patronunuza yaramış olması olası patronunuza da faydalı olacağı anlamına gelmiyor. Bu bilgiyi olası işvereninize “Sizin için yapabileceklerim bunlardır” demek için paketlemeniz gerekecek.

Bu bilgiyi aktarmadan önce işverenin ihtiyaçlarının neler olduğunu anlamanız gerekiyor. Bu da şirketinin karşı karşıya olduğu problem ve zorlukları bilmeniz gerektiği anlamına geliyor. Dolayısıyla bir miktar araştırma yapmanız gerekiyor. Corcodilos “Bunu yapın” diyor ve ekliyor: “Çünkü değer yaratmanın daha kestirme bir yolu yok!”

Neye ihtiyaç varsa onu sunun

Aynı sektördeki şirketlerin birçoğu aynı genel sorunlarla karşı karşıya kalır. Sektörel dergileri karıştırarak bu sorunların neler olduğunu öğrenebilirsiniz. Diğer yandan sektördeki birkaç kilit isimle konuşarak daha “insider” bilgi almak mümkün. Bu isimleri örneğin yazdıkları bir makaleyi ya da onlar hakkında yazılmış makaleleri okuyarak saptayabilirsiniz. Bu insanları bulun ve arayın. Ya da girmeyi hedeflediğiniz şirketin çalışanlarını arayın. Şirketin üye olduğu mesleki kuruluşları aramak da oldukça bilgilendirici olabilir.

Kazıyın. Örneğin şirketin müşterileri ve rakipleri ile konuşun. Öğrenecekleriniz karşısında hayrete düşeceksiniz. Bu bilgiyi olası işvereninizin karşı karşıya olduğu sorunları çözmek için donanımlarınızı nasıl kullanacağınızı tespit etmek için kullanın.

Daha sonra geçmiş başarılarınıza bir göz atın. Hangi donanımlarınızı kullandınız? Üzerlerine düşünmek için bunların bir listesini oluşturun. Hangileri şirketinizin daha başarılı ve karlı olmasını sağladı? Yarattığınız farklılığın öyle çok büyük miktarlarda olması da gerekmiyor. Ancak mutlaka ve mutlaka şirketin kar hanesine katkısı olacak bir farklılık olması gerekiyor. Bu değerlendirmenin ardından kendinize “Donanımlarımı çalışmak istediğim şirketin karşı karşıya olduğu zorlukları çözmek için nasıl kullanabilirim” diye sorun.

Değer önerin

Özgeçmişinizde “önerilen fayda” (value offered) başlıklı bir alan açın. Corcodilos bu bölüm için en uygun yerin özgeçmişinizin üst tarafında isminizin olduğu bölümün altı olduğunu söylüyor. İki cümlede, mümkünse özgeçmişte üç - dört satırı geçmeyecek şekilde, önerdiğiniz değeri belirtin. Net olun. Başvurduğunuz her şirket için bu bölümü değiştirmeniz gerekecek. Ama emin olun ki buna değer.
Mücevher değerinde bilgiler

Bu tür bir cümle kurabilmek için çalışmak istediğiniz şirketle ilgili birçok bilgi edinmeniz ve yapacağınız katkıyı iyi tanımlamanız gerekiyor. Eğer bir terfi ya da departman değişikliği istiyorsanız bunu mevcut işvereninize de yapabilirsiniz.

Tercih size kalmış. Vaktinizi bu önemli ve gerekli araştırmayı yapıp iş başvurusunda bulunduğunuz şirkete tam olarak nasıl bir katkıda bulunacağınıza karar vererek de geçirebilirsiniz, tam olarak ne yaptığını bilmediğiniz yüzlerce şirkete özgeçmiş gönderip size geri dönmelerini bekleyerek de… Özgeçmişinize yaratacağınız değerden bir örnek koyun. Bu, işe alım kararını veren yönetici için mücevher değerinde bir bilgidir.

ÇALIŞAN CV HAZIRLARKEN

Bu ifadeleri asla kullanmayın

• “Kendini geliştirmek için fırsat bekleyen çok çalışkan ve yetenekli operasyon müdürü.” (Kim istemez ki! Fakat benim şirketimin hedeflerini nasıl geliştireceksin?)

• “Güçlü satış ve pazarlama deneyimi ve kusursuz iletişim yeteneği ile kar hanenize katkı.” (Fakat şirketim için tam olarak ne yapacaksın?)

• “Herhangi bir şirket için çok büyük değer yaratırım çünkü başkalarıyla ortaklaşa çalışmalarda çok iyiyimdir.” (Çok genel, işverenin herhangi bir sorun ya da hedefine vurgu yapmıyor. İyi kişisel özelliklere sahip olduğunu belirtmek özgeçmişlerde en çok yer alan ifadelerdendir.)

Örnek alabileceğiniz ifade biçimleri:

• “Nakliye tedarikçilerinizle daha iyi anlaşmalar yaparak ve nakliye departmanınızı düzenleyerek operasyon maliyetlerinizi düşüreceğim.”

• “Satış ekibinize danışmanlık seviyesinde satış teknikleri öğreterek ve hedef pazarınızdaki fikir önderleri ile ilişkiler geliştirerek gelirlerinizi ve karlılığınızı artıracağım.”

• “Zamanında ve düşük maliyetli programlama projeleri getirerek karlılığınızı artıracağım. Bunu tasarım ekibinizin son kullanıcıyla daha yakın çalışmasını sağlayacak özel teknikleri kullanarak yapacağım.”

Çalışan özgeçmiş neleri kapsar?

• Çalışmak istediğinizi şirketin yaptığı işle ilgili net bir tasvir.
• İşverenin karşı karşıya olduğu sorun ve zorlukları anladığınıza dair ispat.
• İşveren için yapılması gereken işi nasıl yapacağınıza dair bir plan.
• Kar hanesine nasıl ve ne kadar katkıda bulunacağınıza dair bir tahmin.

Cumartesi, Haziran 12, 2010

ÇALIŞIRKEN İŞ ARAMA YÖNTEMLERİ

Bir işte çalışırken bir yandan başka bir iş aramak dikkat, ihtiyat ve beceri gerektirir. Haber duyulursa patronunuz, müdürünüz size eziyet edebilir, iş arkadaşlarınız uzaklaşabilir, ekibiniz motivasyonunu kaybedebilir. Yeni bir iş aradığınızı, başka bir işe başvurduğunuzu iş yerindeki en iyi arkadaşınızın bile bilmemesinde fayda var. Ama söylememek de yeterli değil, yakalanmamak için de dikkat etmek gerekiyor. Tabii herkesin içinde telefonla konuşmamak, referans olarak müdürünüzün adını vermemek, yahut Hürriyet İK’da yer alan iş ilanlarını elinizde kırmızı kalem incelememek... bunları söylemeye gerek yok. Ama (biraz paranoyayı göze alarak) şu hususlara dikkat edin:

Risk 1 - Bir arkadaşınız ağzından kaçırabilir
Tedbir - İş aramaya, iş değiştirmeye karar verdiğinizi mümkün olduğu kadar gizli tutun. Böyle önemli bir karar arifesinde yakın bildiklerinize danışmamak, iş aradığınızı gizlemek kolay değil ama aksi tehlikeli. En yakın arkadaşınız bile ağzından kaçırabilir.

Risk 2 - İK departmanı CV’nizi görebililir
Tedbir - Şirketinizin İK yetkilileri CV’nizin iş arama sitelerinde yer aldığını fark edebilirler. Mümkünse
‘her isteyenin CV’leri göremediği’ siteleri, olmadı en azından İK departmanınızın sık sık bakmadığı
siteleri tercih edin.

Risk 3 - Bilgisayar ekranınızı gören olur
Tedbir - İş yerinde internetten iş arıyorsanız, internetten iş başvurusu yapıyorsanız, müdürünüz ya da bir iş arkadaşınız ekranınızı görebilir. Yanınızda biri varken bir uyarı veya e-posta gelebilir. İş bilgisayarını kullanmayın!

Risk 4 - Bilgisayarda bıraktığınız izler
Tedbir - İş yerinde yakalanmasanız bile, iş yerindeki bilgisayarı kullanmak sakıncalı. İş bilgisayarınızda CV’niz kayıtlı olmasın, bir flaş bellek kullanın. Sonra, iş yerinden iş arama sitelerine girmeyin. Yani bilgisayarda iz bırakmamaya çalışın.

Risk 5 - Yazıcınız size ihanet edebilir
Tedbir - CV’nizi, başvurunuzu kimseler görmesin. Bu belgeleri iş yerindeki yazıcıda basmayın. Kağıt sıkışır,
bir ofisboy CV’nizi sizden önce görür... Siz siz olun, bu işlerinizi evinizde yapın.

Risk 6 - İstenmeyen bir telefon gelebilir
Tedbir - Mümkün olduğu kadar CV’nizde, iş başvurunuzda işyeri telefonunuzu, iş cebinizi vermeyin.
Münasebetsiz bir yerde telefonunuz çalabilir. Siz yokken arayan olabilir. Şahsi telefonunuzu vermeyi yeğleyin.

Risk 7 - Tuhaf bir konuşma dikkati çekebilir
Tedbir - Yukarıda söylendiği gibi, iş müracaatı yaptığınız şirketin yetkilisi, sizi tam patronun karşısında otururken arayabilir. Tuhaf halleriniz, eveleyip gevelemeniz, yahut ‘Bir dakika’ deyip boş bir odaya kaçmanız dikkati çekebilir.

Risk 8 - İşe her zamankinden erken gelmeyin
Tedbir - Alışkanlıklarınızı değiştirmeyin, dikkati çeker. Her zamankinden erken gelip bilgisayarınızın başına oturuyor, çıkmak için herkesin gitmesini bekliyorsanız, mutlaka ‘Bu bir iş çeviriyor’ diyen biri çıkar. Yine uzun ve gizli telefon görüşmelerinden kaçının.

Risk 9 - Genelde saatlerinizdeki değişiklik
Tedbir - Eğer iş görüşmesi yapacaksanız iş saatleriniz dışında olsun. Böylece sık sık izin almaktan yahut dişçiye gidiyorum diye yalan söylemekten kurtulursunuz. Ayrıca mesai saatlerinde iş görüşmesi yapmak hem etik olmaz hem de suçtur!

Risk 10 - Birden bire fazla şıklaşmanız
Tedbir - Birden bire, yahut haftanın belli bir günü (hele hele geç gelmişseniz veya erken çıkacaksınaz) her zamankinden daha özenli giyinmeniz gözlerden kaçmayacaktır. Üstlerinizin ve arkadaşlarınızın aklına önce çapkınlık, sonra iş görüşmesi yapacağınız gelecektir.

Risk 11 - İş görüşmesi sırasında müdürün araması
Tedbir - İşinizle iş aramayı ayırın. Hem işinizi riske atmamış olursunuz, hem de iş bulma şansınız artar. Çünkü tam bir işverenle görüşürken müdürün acil bir telefonu, yahut iş görüşmesi sırasında ‘aman yakalanmayayım’ korkusu, yeni iş ararken performansınızı da düşürür.

Risk 12 - Referans vereceğiniz isimlere dikkat
Tedbir - Üstlerinizin adını veya iş yaptığınız (ve müdürün de tanıdığı) isimleri referans olarak vermeden CV hazırlamak kolay değil. Şirket içinde ve dışında ‘çok güvendiğiniz’ insanları tercih etmeli ve önceden haber vermelisiniz. Ama çok dikkatli olun...

Risk 13 - Müdürünüzün aranıp referans istenmesi
Tedbir - İş başvurusu yaptığınız şirket veya danışmanı arayıp patronunuza, müdürünüze sizin hakkında sorular sormamalı. Tabii amirlerinizin iş aradığınız hakkında bilgisi yoksa. İş başvurusu yaptığınız yere açık açık ‘patronum bilmiyor’ demek (ters tepebilirse de) tek çare.

Risk 14 - Performansınızdaki gözle görülür düşüş
Tedbir - Çalıştığı işi terk etmeye karar verip başka iş bakanların performansı düşer, dikkatleri dağılır. Bunu yaşamış ve tecrübeli yöneticiler bu durumu kolayca fark ederler. Kendini kendinizi bu konuda uyarın ve motive edin.

Risk 15 - Müdürün bir tanıdığına denk gelmek
Tedbir - Her türlü önlemi alırsınız, ama başvuru yaptığınız şirketin müdürü, sizin patronun sınıf arkadaşı çıkar... Kimileri, bu yüzden CV’ye çalıştığı şirketin adını koymuyor. Kimileri aynı sektörde hatta aynı şehirde iş aramıyor. Bu kadarına gerek yok, kısmetten çıkmışsa zaten...

Son risk - Şirketten kötü etki bırakarak ayrılmak
Tedbir - Bu sınavları başarıyla verdiniz ve kimseye çaktırmadan yeni bir iş buldunuz. Artık ayrılacağınızı bildireceksiniz. Özellikle üstleriniz kendilerini aldatılmış hissedeceklerdir. Yarın yine karşılaşabilirsiniz.
Bir şekilde gönüllerini almadan şirketten ayrılmayın!

http://www.yenibiris/HurriyetIK

Pazartesi, Nisan 26, 2010

Geleceğin Gözde Meslekleri Neler Olacak?

Geleceğin Gözde Meslekleri

Bundan çok değil yirmi yıl önce popüler olan mesleklerin hızla gözden düştüğü ve yerine yenilerinin ikame edildiği bir süreç yaşıyoruz. Yirmi sene önce en yüksek puanlarla öğrenci alan bâzı fakültelerin artık çok az tercih ediliyor olması bile, bu dönüşümün hızının anlaşılması için yeterli bir gösterge.

Gelecekte geçerli olacak bir meslek seçmek için bugünden kestirimde bulunmak kolay değil, çünkü geleceğin popüler bâzı meslekleri için eğitim verecek okullar bile henüz kurulmadı. Ama gelecekte etkin olacak bâzı alanlarda kariyer yapma imkânları da yok değil... Tek yapmanız gereken geleceğin trendini doğru tahmin edebilmek.

Düşünün bir, on yıl önce Web tasarımcılığının 2000'in en gözde mesleği olacağını kim tahmin edebilirdi? İşte size geleceğe ilişkin bâzı ipuçları:

1. Doku Mühendisi: Yapay derinin hâlihazırda pazarda bulunduğu bir ortamda yapay kıkırdağın satın alınabileceği günler uzakta değil. Bilim adamları 25 yılın sonunda yapay ortamda pankreas yetiştirmeyi umuyorlar. Araştırmacılar, hayvanların karın boşluklarında yeni insan bağırsak ve mesânesi yetiştirmeyi başardılar ve sıra ciğer, kalp ve böbrek dokularına geldi.

2. Gen Programcısı: Dijital gen haritalarının sâyesinde, laboratuvar teknisyenleri kişiye özel reçeteler yazmaya, bilgisayar programları kullanarak insanların kişisel gen sıralarını tekrar hazırlamaya ve kişisel genleri değiştirmeye muktedir olacaklar. DNA'nızı taradıktan sonra, bozukluklarını gen terapisi ve ''akıllı'' moleküller kullanarak, arasında bâzı kanser türlerinin de olduğu, pek çok hastalığı önleyebilecekler.

3. Farma-çiftçi: Yeni çağda eski MacDonalds, tedâvi edici proteinler elde etmek için genetik olarak geliştirilmiş ürünler, ekinler yetiştirecek. Şu anda aşı taşıyıcı domates yetiştirmek ve inekler ve koyunlardan ilâç-yüklü süt elde etmek için çalışmalar sürüyor.

4. Yapay-gıda müfettişi: Yemekte ne var? Bir parça genetik oynamayla hızlı büyüyen balıklar veya donmaz meyveler aşırı nüfuslu dünyayı doyurmaya yardımcı olacaklar. Ama bu tür ''hibrit'' gıdalar farkında olmadan besin zincirini tamamen kırabilir. Eko-gözcüler, truva atı genlerinin etkilerini gözleyecek, ödül avcıları ise kontrolden çıkan veya kaçan ''transgen türleri'' yakalamak için kiralanacaklar.

5. Data-guru: Bir bilene sormanın yeterli olmayacağı zamanlar gelecek ve bilgi dağlarında aradığınız şeyi bulmak samanlıkta iğne aramak kadar zor olacak. Araştırma guruları bu noktada imdada yetişip bilgi yığınlarını sizin için didikleyip hap gibi aradığınızın özünü size bulacaklar. Bu kişiler insanların davranış kalıplarını pazarlamacılar ve bulaşıcı hastalık uzmanlarına ayrı ayrı yorumlayıp onları yönlendirecekler.

6. Video-telefon tâmirciler: Yeni bilgisayarınızla ilgili sorununuz mu var? Belki üç boyutlu holografik televizyonuz çalışmıyor ya da konuşan tost yapıcınız ekmekleri yakıyordur. Üreticilerin uzaktan sistem kontrolü işin çoğunu hâlledecek, ama hâlâ video-telefonda hizmet verecek tâmircilere ihtiyacımız olacak.

7. Sanal-gerçeklik aktörleri: Hani dijital kanallarda ''her izleme için öde'' var ya, o artık ''her oyun için öde'' olacak ve aktörler sizin de rol alacağınız siber-mekân film ya da tiyatrolarında size eşlik edecekler. Bilgisayar ekranı önünde göbek büyütmekten ve rutin hayatlarında sıkılan insanlar yeni heyecanlar istedikçe,kişiselleştirilmiş siber-sinemalar için senaryo yazıcılığı da çok para getiren mesleklerden olacak.

8. Spesifik medyacılar: Günümüzün medya sanayisi giderek kişiselleşecek ve sâdece sizin için içerik oluşturmada (ürün yerleştirme) reklâmcılarla işbirliğine gidecek. Geleceğin kişiyi kuşatan reklâmları, direkt olarak beyninizin içine ''al-beni'' mesajları ışınlama hedefiyle dikkatinizi çekmek için tat ve kokuyu da kullanacaklar.

9. Turing (yapay zekâlı makine) Test-çileri: Bilgisayar mühendislerinin etkinlikleri, bir İngiliz matematikçi olan Alan Turing'in 50 yıl önce öngördüğü gibi size makine ile mi yoksa insanla mı konuştuğunuzu sorarak insan zekâsını taklit etmedeki başarılarıyla ölçülecek. Aradaki farkı ayırt edemediğiniz zaman bu insan simülatörleri şaşmaz müşteri hizmet temsilcileri olarak kullanılacaklar. Aynı zamanda size e-maillerinizi özetleyen, hatta sizin adınıza cevaplayan internet ateşeleri olarak hizmet verecekler.

10. Bilgi Mühendisleri: Yapay-zekâ simsarları deneyimlerinizi yazılıma aktaracaklar ve sizi ''küçültecekler''.

Peki hangi meslekler kaybolacak?
1. Borsa tellalları, araba satıcılar, postacılar, sigorta ve emlâk pazarlayıcıları: İnternet milyonlarca komisyoncu ve arayıcıyı piyasadan süpürecek, tabiî birkaç çok yetenekli müşkülpesent hizmet için hâlâ varolacak ve aramızı bulacak.

2. Öğretmenler: Uzaktan öğrenim, internet üzerinden ''online'' sınıflar ve elektronik not verme gibi gelişmelerle her gün biraz daha popüler oluyor. Bugünün fakülte kürsüleri yarının yardım masalarına dönüşecek.

3. Matbaacılar: Basımevlerini korumak için yasalar koymak gerekebilir. Çünkü gazete ve dergiler çoktan dijital kâğıda geçmenin yolunu aramaya başladı bile. Xerox gibi görüntü sanayiinde faaliyet gösteren pek çok şirket, kâğıt gibi esnek, bilgisayar gibi kullanılabilen yetenekli ekranlar üretme çalışmalarında birbiriyle yarışıyor. Buna en çok sevinecek olan da, kuşkusuz milyonlarca ağacın kâğıt yapımında telef olması önleneceği için, çevreciler olacak.

4. Dizgiciler: Gelişmiş ses tanımlama programları ağızdan çıkan her şeyi ekrana geçireceğinden sekreterler, asistanlar, mahkeme kâtipleri işlerini kaybedecekler. Tabiî karışıklıklar için sekreterleri veya asistanları suçlama imkânımız da elimizden alınacak.

5. CEO'lar (Şirket Genel Müdürleri): Geleceğin küreselleşen ve 24 saate yayılan iş dünyasını yönetmek için tek bir yetkilinin işbaşında olması, çok hantal ve demode bir sistem olacak. Onların yerini hızlı düşünebilen dünyaya yayılmış bir uzman takımı alacak.

6. Ortodondist: Artık metal ağızlıkla gezme günleri bitecek. Yerlerini 3 boyutlu simülasyon programlarınca geliştirecek saydam plastikten kullanıp atılabilecek ''düzelticiler'' alacak. Şu an geliştirilmekte olan bu teknoloji ile, diş araları açık insanlar için umut vaadedici günler yakında.

7. Gardiyanlar: Suçluların beyinlerine yerleştirilecek mikroskobik aygıtlarla suç işlemeleri önlenecek. Her ne kadar bu aygıtların algılayıcıları pek çok ince ayar gerektirecek olsa da, ortada dolaşan psikopat tele-pazarlamacılardan iyidir.

8. Kamyoncular: Şehirler ve ülkeler arasında inşâ edilecek ''akıllı'' yollar bilgisayarlarca kullanılan araçların tampon tampona müthiş hızlarda güvenli seyâhat etmelerine imkân tanıyacağından, kamyonculara iş kalmayacak. Belki böylece trafik canavarına da biraz dur denmiş olacak. Zâten yollar da o kadar kalabalık olmayacak, çünkü her araçta bulunan sensörler size alternatif rotalar sunacak.

9. Hizmetçiler: Daha şimdiden dolapta kalmayan ürünleri e-posta ile sipariş veren buzdolaplarını kullanıyoruz. Kendiliğinden nereyi ne şekilde temizleyeceğini bilen robot elektrikli süpürgelerin pazara çıkması uzak değil. Belki de geleceğin kendini temizleyebilen evleri merkezî bir süpürme ünitesine sahip olacak ya da tozları nanobotlar yiyip tüketecekler.

10. Babalar: Kolonlaşma yaygınlaştıkça babalara dinozor muâmelesi yapılacak. Zâten genetik mühendisleri, doğacak bebeğin karakteristik özelliklerinin salt babanın genleri tarafından tespit edilmesine izin vermeyecekler. Gidip gen mühendislerine pizza ısmarlar gibi ''Çocuğumun boyu 1.90, gözleri mavi olsun'' diye sipariş verilecek. Annelere de sıra geliyor. Çünkü çocuklar yapay plasentalarda gelişip robotların ellerine doğacaklar. Biri ''Matrix'' mi dedi orda?

Cuma, Mart 26, 2010

EKONOMİ KÖTÜ GİDERKEN AYAKTA KALMANIN YOLLARI !

EKONOMİ KÖTÜ GİDERKEN AYAKTA KALMANIN YOLLARI !
.Rekabet meydana getirmenin ve galip gelmenin en önemli yolu, kriz zamanlarında ayakta kalabilmektir.
Kriz dönemleri şirketiniz için başarıya açılan bir kapı mı, yok oluşun ilk işareti mi? Bu sorunun cevabı iyi verilmeli.

2) Ekonomik bunalımı çalışanlarınızı değerlendirmek bakımından lehinize çevirin. Şirketinizin durumu iyiye giderken çalışanlarınızın hemen hepsi kahraman kesilebilirler. Ancak asıl kahramanlar kriz zamanlarında kendilerini gösterirler.

3) Havuzu büyütün. Rakiplerinizden kaçmayı değil, müşterilerinizi kazanmayı deneyin.

4) Kriz dönemlerinde fiyat kırmak için işin kolayına kaçmak olur. Maliyet avantajınızı sağlamadan bu yola gitmemelisiniz. Farkınız sadece fiyatınız olmasın. Teknolojik donanım, müşteri memnuniyeti gibi
konularda da fark meydana getirme yolları arayın.

5) Krizde köşenize çekilip beklerseniz hayatınız boyunca o köşede kalmaya mahkûm olursunuz.
Müşterilerinizle iletişiminizi artırın. Zor günlerde şirketinizin imdadına yetişen en önemli unsur müşteridir. Eskisinden daha üretken olmalısınız. Yeni ürünler ve hizmet imkânları geliştirin.

6) Uzmanların sözlerine kulak verin. Onların tamamını felâket tellâlı olarak görmeyin.

7) Şirketiniz bünyesinde çalışan araştırmacıları önemseyin. Zaman kriz zamanı. Onların tavsiyelerine uyun.

8) Şirketinizin hammaddesi olan üretim bölümünüzü bir köşeye atmayın. Yöneticilerinizi üretim sürecine
mümkün mertebe yakın tutun.

9) Yeni fikirler geliştirmeye odaklanın. Bunun için kabiliyetli insanlara ihtiyacınız var. Yeni fikirlerin gelişmesini sağlayacak ortam hazırlayın. Emir komuta zincirini gevşetin. Az sorumluluk çok verimlilik mânâsına gelir.

10) Yeni dünya düzeninin temeli sayılan teknolojiyi ciddiye alın. Teknoloji yatırımlarından kısmak, alınacak tedbirler içinde bulunmamalı. Böyle bir yatırımı kısarsanız, rekâbet avantajınızı ertelemiş olursunuz.

11) Bütçe konusunda şirket genelini içine alacak şekilde plânlama yapın. Bu hataya daha çok orta dereceli yöneticiler düşüyor. Bütçe ayarlaması yapan yöneticiler sadece kendi bölümlerinin harcamalarını esas alıyorlar. Şirket vizyonunu edinmiş yöneticiler bu hataya düşmezler. Geniş düşünün.

12) Şirket içi alarm sisteminizi geliştirdiniz mi? Bina güvenliğini sağlayan alarm sisteminden bahsetmiyorum. Krizleri önceden duyuracak bir alarm sistemi bu... En önemli özelliği, işini iyi yapan uzmanlardır. Unutmayın:
En tehlikesiz kriz, tahmin edilen ve önlem alınabilendir.

13) Çalışanlarınızın ücretlerini kısabilirsiniz. Ancak bunu yapmak için çok geçerli sebepleriniz ve bu kesintileri ikâme edecek çalışmalarınız olmalı. Nakit darlığı yaşadığınız zaman çalışanlarınızın aylıklarına az oranda zamlar yapabilirsiniz. Fakat şirketiniz altın günlerini yaşadığı zaman çalışanlarınıza beklenenden fazla zam oranı vererek onların gönlünü almalısınız.

14) Daha önce krizlerden geçmiş insanların, şirketlerin, ülkelerin tecrübelerinden faydalanın.

15) Ekonomi yavaşladığı için kaynaklarınızı en güçlü olduğunuz alana tahsis edin. Böylelikle en iyi alanlarınızı pekiştirin.

16) “Yok olacağım!” korkusuna odaklanmayın. Dünyaca ünlü ip cambazı Karl Wallenda 70’lerindeyken, Puerto rico’da iki gökdelenin arasındaki ipten yürürken düşerek ölmüştü. Karısı ölümünden sonra onunla ilgili şunları söylemişti: “Hayatında ilk defa düşeceğini aklına getirmişti.” Siz de kriz sırasında çıkış yoluna odaklanın, yok olacağınız fikrine değil.

17) Devamlı değişin. ABD’ de 1909-1919 arasında 120 otomobil üreticisi şirket varken, bugün sadece iki şirket kalmıştır. Rekâbet ortamı, iyi olmayanları yok ediyor. Ayakta kalmanın şartı değişimdir.

18) Krizden güçlü olan daha güçlü, zayıf olan daha zayıf çıkar. Liderin işi, kriz zamanında da, normal zamanda da aynıdır: Rakipleri geçmek. Fonu olanlar için fonsuz yakalanıp rakipler tarafından sıkıştırılanlar için krizin fırsat olduğunu söylemek imkânsızdır.

Salı, Mart 02, 2010

Borçtan kurtulmanın en basit 10 yolu

Borçtan kurtulmanın en basit 10 yolu


Tanınmış finans yazarı ve ‘Till Debt Do Us Part’ adlı televizyon programının sunucularından Gail Vaz-Oxlade, kriz gerçeğiyle yüz yüze gelenlerin borçlarından kurtulmalarının yollarını gösterdi.
22 Kasım 2009 Pazar 06:44:00
CNBC
İşte borçtan kurtulup, bütçenizi yeniden rayına oturtmanın 10 yolu…

1- KREDİ KARTINIZI ATIN VE BİR BÜTÇE HAZIRLAYIN
Kendilerini kredi kartı borcu batağında bulan ailelerin, aile bireylerine ait bütün kartları kesip, nakit bütçeyle yaşamaları ve yapılan bütün harcamaları teker teker kaydetmeleri gerekiyor.

Bir bütçe yapmak için siz de şu formülü uygulayabilirsiniz: Bütçenin yüzde 35’i ev ihtiyaçlarına, yüzde 15’i borç ödemelerine, yüzde 25’i yaşamsal ihtiyaçlara, yüzde 15’i ulaşıma yüzde 10’u da tasarrufa ayrılmalı.

2- FAİZ ORANLARINIZ İÇİN BASTIRIN

Faiz oranlarını azaltmak, sizi hızlı bir şekilde borçtan kurtarabilir. Bazı insanlar yüksek oranda faizlerle kredi alıyor. Bu yüzden aylık ödemelerde sadece borcunun asgarisini ödeyenler, borcu azaltmak yerine sadece borca gelen faizi ödüyor. Kredi verenlerle yapacağınız bir görüşmeyle, yüksek faiz oranları biraz daha aşağıya çekilebilir.

3- EK GELİR İÇİN KENDİNİZİ ZORLAYIN

Borçtan kurtulmak için, tam zamanlı bir işte çalışıyor olsanız da ekstra para kazanabileceğiniz fırsatları değerlendirin. Mesaiye kalın. Köpek gezdirin. Bebek bakın. Özel ders verin ya da sahip olduğunuz yetenekleri kullanın.

4- ÖNCELİKLERİ BELİRLEYİN

Borçtan kurtulmak ve gelecek dönem için tasarruf yapmak için elinizdeki bütün seçenekleri değerlendirin. Yüksek lisans yapmak istiyorsanız, hem öğrenci olup hem de yarı zamanlı bir işte çalışabilirsiniz. Ev alma gibi bir planınız varsa, kirada oturmanın daha mantıklı bir karar olup olmayacağını iyi düşünün.

5- BORÇ LİSTESİ YAPIN

Ödemeniz gereken borçların listesini yapın. En yüksek faizi ödediğiniz borçtan en düşüğüne kadar bir sıralama yapın ve en yüksek faizi ödediğiniz kredi kartınızın borcunu ödeyin. Elinize geçen her fazladan parayla, kredi kartınızın borcunu bitirmeye çalışın ve sonrasında kartı kullanmaktan vazgeçin.

6- BORÇ ÖDERKEN İLİŞKİNİZE ZARAR VERMEYİN

Borçtan kurtulmak kolay değil ancak bu süreçte borcunuzu bitirmek için eşinizle birlikte çalışırken, bu durumun ilişkinizi etkilemesi ya da zarar vermesine izin vermeyin. En azından bir gün eşiniz ya da sevgilinizle eskiden yapmaktan hoşlandığınız şeyleri yapmak için kendinize zaman ayırın.

7- BORÇ ÖDERKEN HARCAMA YAPILABİLİR

Borçtan kurtulmak için harcamalar kısılırken, önemli olan şeylere para harcamaya devam edilebilir. Yapılması gereken tek şey bir plan yapıp, biraz para biriktirmek. Mesela evlenmek isteyenler, daha önceden yaptığı plandan vazgeçmeden düğünü daha düşük maliyette yapabilecek alternatif seçenekler arayabilir.

8- DIŞARIDA YEMEYE SON

Dışarıda yemek yemek, malzemeleri alıp evde yemek pişirmekten daha maliyetli. Aynı zamanda evde yemek yemek çok daha sağlıklı bir seçenek. Evde yemek pişirmeyi, bir aile aktivitesi haline getirin. Evde akşam yemeği partileri düzenleyerek eğlence masrafı da azaltılabilir.

9- ORGANİZE OLUN

Ödemeniz gereken borçların faturalarını düzenlemek, borçlarınızı ödemede yardımcı olacaktır. Faturaları düzenli bir şekilde saklamak, harcamaları kontrol etmeyi sağlar.

10- OYUNCAKLARDAN VAZGEÇMEYİ BİLİN

Bazen borçtan kurtulmak için oldukça önemli olan şeyleri satmak zorunda kalınabilir. Gerçek şu ki, maddesel bir şeyi kaybetmenin yaratacağı üzüntü, ileriki zamanlarda bütçede oluşacak zararın yaratacağı hayal kırıklığından daha iyidir. Arabanızı satmak zorunda kalırsanız ya da evinizi ya da sizin için değerli olan bir mücevheri, derin bir nefes alın ve yaptınız şeyin ilerde bütçenize yardımcı olacağını düşünün.

Pazartesi, Ocak 18, 2010

Twitter İle Pazarlama Teknikleri

Bugün : 8 saat, 16 dakika önce. Yazarın bilgilerini göster Bilgilerim Yazara email gönder Email Arkadaş Ol Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı Site Yönetimine Şikayet EtYazıyı Şikayet Et


Ilk Adim:

1. Twiter hesabi acin.
2. Twitter hesabiniz icin sececeginiz URL’nin benzeri olmadigindan emin olun.
3. Hesabiniz icin bir resim yukleyin ve profil resminizi ozellestirmek icin bu uygulamayi kullanin.
4. Kurumsal web sitenize link verin.
5. Kurumsal web sitenizde ve disariya gonderdiginiz tum e-maillerde Twitter hesabiniz oldugunu vurgulayarak Twitter hesabiniza link verin.

Google artik Twitter tweeet’lerini indexlemeye basladi; asagidaki yontemler ile Twitter hesabinizi optimize edin.

1. Twitter hesabinizin basligina markanizin adini dahil edin.
2. Google Keyword Tool’u kullanarak urununuzle alakali olan kelimleri belirleyin.
3. Twitter Bio’nuza bu kelimeleri dahil edin.
4. Google tarafindan index’lenmek icin tweetlerinizin ilk 30 harinde bu kelimeleri kullanin.
5. Re-tweet edilin ve re-tweetler sayesinde hesabinizdaki backlink sayisini yukseltin.

“Twitter’da Takip Edilme” Stratejisi: Hedef Kitle ile Baglanti Kurma Stratejileri

1. Ilgi alanlarina gore hedef kitlenizin ozelliklerini belirleyin.
2. Hedef kitle ozelliklerinize sahip kullanicilar ulasmak icin bu araci kullanin: Wefollow
3. Daha fazla kisi kategorisine ulasmak icin buna benzer araclar da kullanin Twellow
4. Twitalyzer kullanarak endustrinizi etkileyenleri takip edin

Yerel Twitter kullanicilarini belirleyin – Eger markaniz belli bir yerde bulunan kisilere hizmet veriyorsaniz, o yerdeki kisileri aginiza dahil etmeniz isinize arti deger katacaktir.

1. Sizin lokasyonunuzda kullanicilari “etkileyenleri” takip etmek icin Twitterholic kullanin. Bu arac Twitterdaki etkilieyici hesaplari takip eden kisi sayisi ve lokasyon bilgileri ile liste halinde sunmaktadir.
2. Urununuz ile alakali anahtar kelimeleri girin ve Twitter gelismis aramada “near this place” secenegini kullanarak urununuzle ilgilenebilecek olan kisileri belirleyin.
3. Size yakin yerde bulunan kisileri bulmak icin Tweepz kullanin.

Tweetlerinizi Daha Etkili Hale Getirme Stratejileri

1. Web uzerinden tweet ediyorsaniz gelismis ozelliklere ulasmak icin Twitzap kullanin.
2. Tweetdeck kullanarak Twitter’i masaustu kullanin ve daha organize calisin.
3. Tweetdeck’e birden fazladan Twitter hesabi eklebilirsiniz ve tek bir uygulama kullanarak hepsini ayni anda kullanabilirsiniz..
4. Gelistirilmis bir arac olan Socialoomp’u kullanarak tweetlerinizi programlayabilirsiniz.
5. Kolobratif tweet’ler icin Cotweet kullanin.

Hangi Konular Tweet Edilmeli? Dogru zamanda dogru dialoglara katilarak kisilerin dikkatini cekin.

1. Konularinizi takipcilerinizin “ilgi alanlarina” dayanarak secin.
2. Twitter’da urununuzle ilgili olan basliklari arastirin ve cikan sonuclardaki kisilerle iletisim kurun.
3. Dialogunuzu guclendirmek icin “#” ile etkiletler (hashtags) yaratin.
4. Faydali linkleri ve yazilari yayinlayin.
5. Yerel trendler hakkinda konusmak icin Happin kullanin.

Twitter Arastirmasi – Twitter tuketici “icgorulerine” ulasmak icin iyi bir kaynaktir.

1. Arastirma konunuz ile alakali hashtag’lerin (#) listesini yapin.

2. Arastirmaniz icin gereken etiketlenmis bilgileri Twubs ile bulun.

3. Trendrr kullanarak arastirmaniz ile alakali olan etiketleri analiz edin.

4. Geri bildirim alin. Twitter gercek zamanli bir arac oldugunda sirketler musterilerinden direct feedback almak icin Twitter’i kullanmaktadirlar.

5. Aldiginiz geri bildirimlere direct cevaplar verin.

6. Geri bildirimlerinizi organize etmek icin etiketleri kullanin.

7. Twtpoll kullanarak gercek zamanli geribildirim almak uzere Twitter’da bsit bir anket yayinlayin.

8. Urunlerinizin resimlerini Twitpic ile yayinlayin ve takipcilerinizden aninda geribildirim alin.

Twitter’e sirketinizde takim arkadaslari edinmek icin bile kullanabilirsiniz!

1. Twitter search araci ile is arayan kisileri bulun.

2. Etiketleri kullanarak buldugunuz sonuclari daraltin.

3. Aradiginiz nitelikteki kisilere ulasmak icin Twitter hesabinizdan gorev tanimini anons edin.

4. Kisilerin sirketinize daha cok ilgi gostermeleri icin Twitpic ile kurumsal organizasyonlariniza ya da sirket icindeki eventlerinizde cekilmis resimleri yayinlayin.


Rakiplerinizi takip edin – Boylelikle rakiplerinizin neler yaptigi konusunda icgoru edinebilirsiniz.

1. Rakiplerinizi twitter hesabinizda takip edin.

2. Rakiplerinizin aktivitelerine ulasmak icin Twitter search kullanin.

3. Rakiplerinizi takip eden kisilerin patternini analiz etmek icin Tweetstats kullanin.

4. Kendi network’unuz ile rakiplerinkini karsilastirmak icin Twitterfriend kullanin.

5. Satislarinizi arttirmak icin takipcilerinize Twitter uzerinden ozel indirim kuponlari verin.

6. Twitter agenda bu indirim kuponlarini yaymak icin Twtqpon’u kullanin.

7. Cheaptweet etiketini kullanarak tweetlerinizin Cheaptweet’te indexlenmesini saglayin ve sundugunuz firsatlari daha cok kisiye ulastirin.

Twitter Promosyonlari

1. Twitter’i kullanarak marka bilinirligi saglayarak satislari arttirabilirsiniz.

2. Twitter’da yapacaginiz kampanya icin oncelikli olarak amaci belirleyin.

3. Yarattiginiz kampanyanin seffaf olmasina dikkat edin

4. Kampanyaniza kullanicilarin katilm saglamasi icin onlardan tweetlerine hashtag eklemelerini isteyin.

5. Kampanyanizin performansini olcmek icin Twitter trend olcme araci olan Trendrr’i kullanin.

6. Spam’den uzak durum! Takipcilerine cok fazla kampanya tweet’i gondermeyin.

7. Kampanyaniz icin ROI olcumu yapin. Bunu bir cok farkli yolla yapabilirsiniz; kampanya sonucunda kazandiginiz takipci sayisi, satilan urunler, web sitenize gelen yeni ziyaretci kriterleri ile olcumleme yapabilirsiniz.

Twitter ve Blog Senkronizasyonu

1. Otomatik feed araci olan Twitterfeed’i kullanarak blog sayfanizin trafigini arttirabilirsiniz.

2. WordPress eklentisi olan Comment Writer’i kullanarak blogunuzdaki yorumlari tweet edebilirsiniz.

3. Twitter Conversations’i kullanarak Twitter dialoglarinizi blogunuza dahil edebilirsiniz.

4. Twitter’i kullanarak yazilarinizi viral calismaya dondurmek icin blogunuza retweet tusu ekleyin. Retweet tusunu Tweetmeme’den ekleyebilirsiniz.

Twitter Facebook Senkronizasyonu

1. Bir cok marka icin Facebook bir pazarlama kanalidir. Facebook ve Twitter’I bir araya getirmek daha fazla musteru temasi ve dialogu saglamaktadir.

2. Facebook hesabiniza Twitter’i eklemek icin Facebook uygulamasi olan Facebook Apps’i kullanin.

3. Facebook sayfanizda cok fazla tweet yayinlayarak Facebook sayfanizin utelerine spam mesaj gondermekten kacinin.

4. Sadece sectiginiz Twitter mesajlarinizi Facebook’da yayinlamak icin Facebook App’i kullanin.

Haber Bulteni Optimizasyonu

1. Haber bultenlerinizi Twitter hesabinizda paylasarak daha cok kisiye ulasin.

2. Tweet SEO’nuz icin haber bulteninizdeki (PR calismanizda) anahtar kelimeleri tweetlerinizin ilk 30 karakterinde gecirin.

3. Twitter takipcilerinizden bu haberleri baskalariyla paylasmalari icin yureklendirin ve haber bultenlerinizi viral kampanyaya cevirin.

4. PR calismalarinizi takip etmek icin hashtag’ler kullanin.

5. Ucretli bir servis olan Press Releases’i kullanarak PR calismalarinizi en cok takip edilen habercilere iletin.

6. PR calismanizin ne kadar tweet aldigini analiz etmek icin Trendrr kullanin.

Direkt Pazarlama yapmak icin Direkt Mesaj Gondermek – Direct Mesaj gonderimi Twitter araciligiyla urunlerin pazarlanmasi icin yeni bir yontemdir.

1. Tum kullanicilariniza direct mesaj gondermekten kacinin.

2. Kullanicilariniza direct mesaj gondermeden once onlarin ilgi alanlarini analiz edin.

3. Kullanicilarinizin demografik ozelliklerine gore gondereceginiz direct mesajlari sekillendirin.

4. Direct mesaj gonderirken otomatik gonderim araclarini kullanmayin.

5. Direct mesajlarinizi mutlaka kisisellestirin, kesinlikle mesajlariniza otomatik olarak gonderilmis izlenimi vermeyin.

Twitter’da Markanizi Goruntuleyin ve Takip Edin

1. Musterlerinizin ihtiyaclarini anlamak icin Twitter’da markaniz hakkinda konusulanlari “gercek zamanli” olarak takip edin.

2. En basit yol olan Twitter search ile bunu yapmaya baslayabilirsiniz.

3. Monitter kullanarak markanizla ilgili cesitli anahtar kelimeleri goruntuleyin.

4. Tek bir arac olarak Splitweet’I kullanarak birden fazla Twitter hesabini yonetebilir ve markanizi takip edebilirsiniz. (http://splitweet.com/ )

5. Radian6 gibi ucretli uygulamalar sayesinde gercek zamanli goruntuleme yapabilirsiniz.

ARKADAŞLAR YAZI ALINTIDIR..

KAYNAK: http://www.iskuruyorum.com/haber/haber/299-twitter-ile-pazarlama-teknikleri.html

Cuma, Ocak 15, 2010

DEĞİŞİK BİR FİKİR HERŞEYİ DEĞİŞTİREBİLİR ......

DEĞİŞİK BİR FİKİR HERŞEYİ DEĞİŞTİREBİLİR

Rekabet yoğun, yaman… Bana bir fikir el aman! Satış, karlılık, maaş arttırmak için yeni satış, müşteri, pazar ve fırsat arayışındasınız. Ekiplerinizden, ajansınızdan, hatta müşterilerinizden, üniversite öğrendilerinden, gençlerden, yarışmalardan, kısacası her yerden yeni fikirler çıkması için bir sürü şey deniyorsunuz…

Toplantılar, kampanyalar, arama-tarama çalışmaları yapıyor, etkinlikler düzenliyorsunuz.

Hatta ofisin, web sitenizin her yerine öneri yapılmasını isteyen, teşvik eden afişler, duyurular asıp, bloglar kuruyor, sosyal medyayı kullanıyorsunuz. Internet dışında erişimi sağlamak için sağa sola öneri kutuları da koyduruyorsunuz.

Heyecanla her gün işe yarar fikir, buluş çıkmasını umuyor, bekliyorsunuz.

Gelen; ’acaip bir icadım var!’ tadında paylaşıma bazan gülüyor, bazen kızıyorsunuz.

Pek çoğuna; ‘Ne saçma! Bu da olur mu, yuh artık!’ diyorsunuz.

Bir gün gözünüze biraz tuhaf bir fikir çarpıyor; “Yeni tanıtım broşürlerimizi tuvaletlerdeki lavabo tezgahlarına koyalım.”

Hemen aklınızdan geçeni bir kenara yazın ve devam edin;

İlk tepkiniz şunlar gibi mi olur?

1. Şaka ya da protesto der, güler ya da kızar geçersiniz

2. Ciddiye alır, ama fikir sahibinin biraz çatlak olduğunu düşünürsünüz

3. Yeni broşürlerin etkisiz olduğunu düşünürsünüz

4. Fikrin ciddi ve değerli olduğunu düşünürsünüz

Böyle sıra dışı fikirler ortaya atıldığında, genellikle mantık hemen devreye girer ve büyük fırsatlara açılan kapıları görmemizi engeller!

Normal olarak, çoğu kişi tuvalet lavabolarını makul bir tanıtım yeri olarak görmez.

Hedef kitlenin ilgisini çok çabuk çekebilecek bu reklam fikrine burun kıvırıyorsanız, mantığınızın kurbanı oluyorsunuz demektir!

Çünkü; Amerikalı bir girişimci bu fikirden çıkarak, yeni bir reklam mecrası yarattı, uçak ve işyerlerindeki tuvaletlere koyduğu reklam alanlarını kiraya vererek milyonlarca dolar kazandı bile...

Tuvalet lavabosuna bırakılan satış broşürlerinin iyi tepkiler almasından sonra, hızla yayılan sıra dışı yöntem, fikir sahibini zengin etti, reklam verenlerin satışlarını arttırdı. Şimdilerde büyük alış veriş merkezlerinde ihtiyacınızı giderirken okuduğunuz, tuvalet kapılarının arkasındaki ilanlar, hatta ekranlar bu fikrin türevleri...

Çoğumuz; daha yaratıcı ve kazançlı fikirler için kıvılcımlanan fikirleri anında söndüren mantığımızın kurbanı oluyoruz.

Genellikle, pek çok güzel fikir, üzerinde derinlemesine düşünülmeden, ilk akla gelen, alışkanlıkları, kültürel değerleri zorlayan ya da olumsuz yanları düşünülerek, neden, nasıl işe yaramayacağının ispatına girişilerek yok ediliyor!..

Mantıktan paçayı kurtarabilmiş bazı sıra dışı fikirler;

1-1800’lerin sonlarında, Kellogg kardeşler tesadüfen yeni bir soğuk tahıl ürünü buldular. O zamana kadar kahvaltılık tahıllı gıdalar sıcak yendiği için çoğu pazarlamacı bu yeni ürünün fiyasko olacağını düşündü ve “at yiyeceğine’’ benzetti. Kellogg kardeşler “cornflakes” adını verdikleri ürünle ilerlediler. Sonrasını biliyorsunuz...

2-İki ortağıyla babasının küçük mobilya mağazasını devralan Bill Cornie diye bir Amerikalı, ufak şirketini uyguladığı “Çılgın Gece Yarısı İndirimi” ile Kuzey Amerika’daki en büyük mobilya mağazası zincirlerinden biri haline getirdi. En başta ortaklarının itiraz ettiği yöntemle, Bill Cornie’nin bir gecede yaptığı satış, babasının bir sene boyunca yaptığı satıştan daha fazlaydı. Çılgın Gece Yarısı İndirimi, Brick mağazalarının hızlı büyümesindeki en büyük sıçramayı yarattı...

3- Art Fry 1974 yılında, bir koroda şarkı söylüyor, aynı zamanda 3M’de çalışıyordu. Şarkı söylerken sözlerin yazılı olduğu küçük kağıtlar sürekli düştüğü için Fry, ofiste arkası yapışkanlı kağıtlar hazırladı ve onları kullandı. Ardından 3M, bu yarısı yapışan kağıtları pazarlanabilir hale getirip satmak istedi. Distribütörler fikrin aptalca olduğunu düşünerek, yüz vermedi. Piyasa araştırmaları da pek iyimser çıkmadı, ancak 3M şirketi bunları dikkate almadı ve ürünün geliştirilmesi için çok çaba harcadı. Ürünün örnekleri deneme ve tanıtma amaçlı olarak büyük şirketlerin sekreterliklerine yollandı, büyük ilgi gördü. 1980’de piyasaya sürülen Post-it ve 3M için fazla şey söylemeye gerek yok...

En başta aileniz olmak üzere, arkadaşlarınızdan, meslektaşlarınızdan “asla işe yaramaz, saçma, olmaz, imkansız vs!” gibi yorumlar alıyorsanız, dikkatli olun, mantıktan paçayı kurtarmaya sıra dışı olmaya, geleceğe bakın!..

Radikal önerilerle gelen, çoğu başarılı girişimci arasına katılma ihtimaliniz yüksek demektir.

www.yenibiris.com