Pazartesi, Temmuz 20, 2009

Kredi Alırken Dikkat Edilecek 10 Nokta

Hayalinizdeki otomobile veya eve kavuşurken, ya da ihtiyaçlarınızı giderirken kapısını çaldığınız bankalardan daha az maliyetle ve daha uygun vade seçenekleri ile kredi kullanmak elinizde. Bunun için zaman ayırmak ve finansal risklerinizi iyi belirlemek gerekiyor. Tüm bunları yaparak ödeyeceğiniz faiz farkını azaltabilirsiniz...

Bireysel kredi pazarı her geçen yıl artıyor. Her gün birçok kişi hayalindeki evi, arabayı yada temel ihtiyaçlarını gidermek için bankaların kapısını çalıyor. Ancak bankaların kapısını çalan milyonlarca kişiden çok azı yaptığı anlaşmalarda ve aldığı kredilerde doğru seçimi gerçekleştiriyor. Oysa doğru seçim kredi kullanan kişiye daha yolun en başında daha az geri ödeme imkanı tanırken doğru seçilmemiş ve üzerinde araştırma yapılmadan alınmış krediler kredi kullanıcılarına pahalıya mal oluyor. Bankacılarda kredi seçiminde birçok kişinin yanlış yaptığını doğruluyor. En sık yapılan hata ise zamanlama. Kişi kredi seçiminde çoğu kez yanlış zamanlama yaparak ileriyi öngörmeden hareket ediyor. Son rakamlara göre Türkiye’de 8 milyon aile bireysel kredi borçlusu. Bunlardan 583 bin ailenin bankalara toplam 33 milyar YTL konut kredisi, 755 bin ailenin 6,1 milyar YTL’lik otomobil kredisi, 6 milyon 667 bin kişinin de 30 milyar 400 milyon YTL ihtiyaç kredisi kullanımı nedeniyle borçlu durumda olduğu görülüyor. Son iki yıllık süre içinde konut kredisinde yüzde 54.43, otomobil kredisinde yüzde 4.54’lük ferdi kredilerde ise yüzde 141.91’lik artış gözleniyor. Kredi talebinde özellikle konut kredisinde en yoğun artışın 2006-2007 yılları olduğu gözleniyor. 2008 yılına geldiğinde ise tüketici kredilerinde yılın ilk altı ayında yüzde 14.13, konut kredilerinde yüzde 22.30 ve araç kredilerinde yüzde 1.92’lik artış dikkati çekiyor. Uzmanlar siyasi ve ekonomik belirsizliklerin ortadan kalkması ve faizlerin aşağı inmesi durumunda konut kredilerinde yeniden talep yaşanacağını dile getiriyor. Bizde bu gerçekten yola çıkarak bireysel kredi kullanmaya karar veren tüketiciler için işin uzmanlarından kredi kullanırken dikkat etmeleri gereken ipuçlarını derledik. İşte uzmanlardan kredi kullanacak tüketiciler için riskleri azaltacak küçük ama parasal geri dönüşümü büyük 10 ipucu\’85.

1-Planlamayı İyi Yapın
Krediyi niçin kullanacağınız çok önemli. Kredi çekmeye karar verdiğinizde krediye ödeyeceğiniz faiz ile çektiğiniz kredinin size sağlayacağı fayda arasında tam bir denge oluşturun. Eğer krediyi işinizi büyütmek için kullanıyorsanız işinizi büyütmek üzere alacağınız ve sonrasında yapacağınız yatırımın geri dönüş hesabı çok önemli. Fizibilitesi doğru yapılmamış bir yatırım planı sizi hem madden hem de manen zor durumlara sokabilir. Ama fizibilitesini doğru yaptığınız bir iş için kredi kullanıyorsanız bu durumda karlı bile olabilirsiniz. Diyelim ki işinizi büyütmek için 100 bin YTL’ye ihtiyacınız var. 100 bin YTL’nin yaptığınız fizibilite sonrasında size geri dönüşü 3 yıl içinde 250 bin YTL. Bu durumda 3 yıllık kredi çektiğinizde faizli bakiyesi toplamda 250 bin YTL’nin altında olan her turumda siz karlısınız. Ancak planlarınızı doğru yapmadığınızda çektiğiniz kredi kullanmayı ve fayda sağlamayı düşündüğünüz durumun aksinde bir tablo ile karşılaşmanızı sağlar. Aynı durum konut edinmek ve ihtiyaç kredileri içinde geçerli. Alacağınız konutta kiracıysanız ödediğiniz aylık kira geliri ve satın alacağınız evin ilerideki prim potansiyeli önemli. Yine tüketici kredilerinde şu an için ihtiyaç duyduğunuz krediyi çekmek size mutlaka planladığınız süre içinde fayda sağlamalı. Eğer borcunuz varsa ve çekeceğiniz kredi ödeyeceğiniz borcun faizinden daha azsa karlısınız. Tüm bu örnekleri siz de kendi içinizde çoğaltabilir ve kendinize uyarlayabilirsiniz. Unutmayın ki daha yolun başında gerçekten bu krediye ihtiyacınız olup olmadığını ve krediyi niçin kullandığınızı belirlerseniz birçok kredi kullanan kişiye göre avantajlı duruma geçersiniz.

2-Acele Etmeyin Araştırın
Krediye gerçekten ihtiyaç duyduğunuzu belirleyip iyi bir plan yaptıktan sonra sıra krediyi hangi bankadan almanız gerektiğine, hangi tür kredinin size daha uygun olacağına ve hangi vadelerle kredi kullanırsanız karlı çıkacağınıza geliyor. Bu da hiç kolay olmayan ve zorlu bir süreç. Bunun için de ciddi bir araştırma şart. Çünkü aceleyle alınan ve sizin içinde olmadığınız bir kredi size ileriki dönemlerde sorun yaratabilir.

Birçok tüketici kredi başvurusu yaparken yalnızca çalıştığı bankaya başvuruyor. Bu davranışın nedeni tüketicinin “Beni ancak benim bankam tanır ve kredi verir” diye düşünmesi. Banka banka dolaşmak istemeyen tüketici doğal olarak araştırma da yapmıyor. Bunun sonucunda tüketici bazen kredi alamamak bazen de geç kredi almak da ve maalesef daha yüksek faiz ödemekle karşı karşıya kalabiliyor. Oysa Internet üzerinden yapılan araştırmalar bu problemlere çözüm sunuyor. Üstelik bu tür sitelere girmenin ekstra bir maliyeti de bulunmuyor.

3-Uzmanlardan Destek Alın
Kredi kullanmaya karar verdikten sonra yaptığınız araştırmanın ardından mutlaka bir uzmandan destek alın. Uzman seçiminde ise uzmanın tarafsız olmasına ve sizi birkaç bankaya yönlendirmesine izin vermeyin. Bu konuda ön bir araştırma yaptığınızı destek alacağınız uzmana hissettirin ve sizin için uygun olan vade, banka ve kredi türüne dair alternatifli seçenekler sunun. Uzmandan da sizin için benzer bir çalışma yapmasını isteyin. Prensipte çalışabileceğinize inandığınız bankaların sözleşmelerini mutlaka krediyi kullanmadan birkaç gün önce temin edin. Uzmanlar sözleşmeler için en az bir haftalık sürenin gerektiğini dile getiriyor.

4-Cezalı Kredilerden Uzak Durun
Sözleşmede erken ödeme seçeneği bulunan kredilerde çoğu kez yatırımcının kredi çektiği bankaya kredi bitene kadar mahkum olmasını gerektirir. Böyle bir zorunluluk yaşamamak için pazarlığınızı baştan yapın ve sözleşmeye erken ödeme maddesini koydurmayın. Çünkü işleriniz tahmininizden daha iyi gidebilir ve kredi taksitlerinizi hızlıca ödeyebilirsiniz. Ama sözleşmenizde peşin ödeme cezası hükmü bulunuyorsa krediniz size toplam meblağsından daha yüksek bir tutara mal olacaktır. Oysa çoğu banka karşılıklı yapılan görüşmelerde sizin istemediğiniz maddeleri sözleşmeye koymayabilir.

5-Yıllık Maliyet Oranlarını Dikkate Alın
Kredi kullanırken yapılan en büyük hatalardan bir de yıllık maliyet oranlarının baz alınmaması. Birçok tüketici yalnızca bankaların reklam olarak ilan ettiği faiz oranlarını karşılaştırarak karar veriyor. Gizli masrafların nasıl hesaba katacağını bilmiyor. Oysa masraflar dahil faiz oranı bütün gizli masrafları da hesaba katarak hesaplanıyor. Bu nedenle kredi kullandırma ücreti, ekspertiz ücreti, dosya parası, istihbarat ücreti, avukat masrafı, sigortalar ve vergiler gibi birçok gizli masraf ilan edilen faiz oranına dahil edilmeli. Üstelik işin karmaşık yanı bu masrafların bazıları her ay, bazıları bir defa kredi miktarı üzerinden yüzde olarak, bazıları da bir defaya mahsus kredi miktarından bağımsız sabit ücret olarak tahsil ediliyor. Tüm bu masraflar kredi kullanan tüketicinin baştan kazançlı çıkmasının önemli ayağını oluşturuyor.

6-Çok Uzun Vadeleri Tercih Etmeyin
Kredi seçiminde vadeler de önemli. Vadesi çok uzun olan krediler her zaman için kredi kullanan kişiye artı faiz maliyeti çıkarır. Uzmanlar YTL endeksli ihtiyaç kredisinde 15-18 ay, oto kredisinde 27-28 ay ve konut kredisinde 72-84 aylık vadelerin aşılmamasını tavsiye ediyor. Aksi taktirde daha uzun vadelerin yatırımcıya zarar ettireceği belirtiliyor.

7-Balon Ödemeden Kaçının
Araç kredilerinde sıkça kullanılan son dönemlerde ise konut kredilerinde dile getirilmeye başlanan son kredi taksitinin yüklü olmasına dayalı balon ödeme şekli ise uzmanlar, tarafından çoğu kez riskli ürünler olarak gösteriliyor. Balon ödeme şeklini tercih edecek tüketicilerin özellikle yüklü ödeme gerçekleştireceği aya yönelik karşılığında beklediği bir paranın olması gerekiyor. Aksi durumda ise yeni ödeme planında balon ödemenin daha fazla faiz yükü ile kredi kullanana maliyet oluşturacağı söyleniyor. Araç kredilerinde de aracını sürekli yenilemek isteyen kredi kullanıcısı için balon ödeme araca kiralama fiyatının daha altında binme opsiyonu ve faydası sağlıyor. Ancak uzun dönemli krediler için aynı şeyi söylemek mümkün değil.Balon ödemeler için verilen optimum süre ise 36 ay olarak karşımıza çıkıyor.

8-Sabit Ödeme Seçeneğini Seçin
Kredi ödeme seçeneğinde sabit ödemeli krediler her zaman yatırımcının ne ödeyeceğini bilmesi açısından önemli. Özellikle de belirsizlik ortamlarında kredi kullanıcısının sabit taksitli kredi seçeneğini tercih etmesi avantaj yaratır. Beklentilerin daha iyimser olduğu dönemlerde ise sabit ödemeli seçeneklerden değişken seçeneklere geçiş imkanı yaratılabilir. Ama bunun için cezalı kredi kullanmamak ve pazarlığın iyi yapılması şart.

9-Döviz Geliriniz Yoksa Döviz Kredisi Kullanmayın
Kredi kullanırken yapılması gereken bir diğer unsur ise çekilen kredi türünün hangi para cinsi ile ödeneceğidir. Çoğu kez döviz kredilerinde düşük faiz oranları cazip görünür. Oysa döviz geliri olmayan tüketiciler döviz kredisi kullanarak birçok riski de satın almış olur. Öngörülmeyen riskler kur riski ve zaman içerisinde kurun değişmesi durumunda ödemek zorunda kalınacak BSMV ve KKDF farkıdır.

10-Kredi Bitene Kadar Takibe Devam Edin
İşin son kısmı ise kredi kullandıktan sonraki kısmıdır. Artık krediyi aldım ve bundan sonra bana düşen ödemelerimi düzenli olarak yapmak diyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü kredi almak kadar kredi bitimine kadar yapacağınız takipte maliyetlerinizi aşağıya çekmek konusunda size ekstra fırsatlar yaratabilir. Bunun için sürekli olarak faiz oranlarını ve ülkenin ekonomik durumunu takip etmek gerekiyor. Bu şekilde davranarak oluşan yeni fırsatları yakalamak ve daha düşük maliyetle borçlanmak mümkün.

Kaynak: TekBorsa Dergisi

Tamda İşmi Kuracaktınız, Durumunuzu Gözden Geçirin

Bugün Temmuzun 20 si yıllardan 2009.

Emekklilik yaklaştı, üç beş kuruş biriktirdiniz. Kel kötü bir dükkan açar ufaktan işime bakarım diyorsunuz. Hatta hesaplı bir dükkan varsa dükkanı satın bile alabilirim diye içişnizden geçirmektesiniz. Nasılsa ev vaktiyle alındı artık cepte , araba desen artık evdeki koltuk takımı kadar yadsınmış yokluğu düşünülemez bile.

Bu durum size tam uymadı ise o zaman bir yakınınız size bir iş öneriyor. Abi sen masa başı adamısın çok bilmiyorsun ama piyasada çok iş var diyor. Sen kontrolünü yap işi ben çeviririm diyor. Niye diyor bir fikri var içini heyecan sarmış ama parası yok. Para sizde yıllarca ince işçilik yapıp biriktirdiniz. Dışardan zengin görünüyorsunuz oysa sizi ikna etmeye çalışan bu yakınızda en az sizin kadar kazandı aylık fakat sizin gibi sakin hesaplı olamayınca biriktiremedi.

Şimdi gün karıncanın , cırcır böceğinin günü değil.

Elde para var. Bir şeyler de yapmak istiyorsunuz. İş kurmaya hazırsınız fakat hiç bilginiz yok.

Dışardan bakınca dükkanlar işliyor gibi işlemiyorlarsa neden açık kalıyorlar ? Sakın aldanmayın bir dükkan hiç bir şey kazanmadan hatta işletmecisini sürekli borca sokarak bile 3 - 5 yıl pekala açık kalabilir. Hiç aldatmasın sizi. Herkesin bir hesabı vardır akıllıca veya aptalca !

Dükkanın açık kalması düzgün görünmesi kazanıp durmasına delalet değil. Kapısında durup bekleyin o dükkana sıcak para nasıl giriyor onu analiz edin kabaca masrafını hesaplayın.

Çoğu hesabın içinden çıkamazsınız. O dükkanlar nasıl oluyorda ayakta kalıyor sahibi bile bir çırpıda söyleyemez bazen.

Tacirlik bir takım sihirbazlıkları biliyor olmanızı gerektirir. Simit satmak bile böyledir. Eski simitci yeni başlayandan çok satar. Satamayacağı günü önceden hisseder tedbirini alır. Satacağı gün içine doğar iki katı simit alır tepsisine.

Bu kadar lafı kelam ettik ama belki de eski toprak bir masa maşı elemanı değilsiniz. 25 yaşında cebine parayı bulmuş bir zıpkınsınız. Bıraksak aya gider hatta bir de geri dönersiniz.

Gençsiniz iş kurmak istiyorsunuz. Önceden tecrübeniz yok. Sizin için de aynı sihirbazlıkları bilme zorunluğu var. Hatta yüksek devrinizden dolayı yoldan çıkıverme ihtimali daha da fazla sizin için.

Ama bir de şunu söyleyeyim. Ben 20 yaşı en mükemmel yaş olarak görürüm. Daha 15 yaşımda başlamıştım 20 olayım ve orada kalayım demeye. Gerçektenten de 20 yaşımı en yüksek devir sayısı ile geçtim.

O yaşımda 3 adet ticari iş yaptım. Hepsinden de kazandım. Bu sayede harika bir gençlik yaşadım. Kazanıp yedim hiç o yıllardan kalan yatırımım yok. İş yapmasına yaptım da şimdi bakınca 3 adet batış yaşamalıymışım diyorum. Tamamen kelle koltukta yapılan işler. Şanlıymışım. Hem de çok şanlıymışım. Bu yüzden genç kişinin de yukarıda sözü geçen sihirbazlıkları bilmesi yada öğrenip öyle iş kurması gerekiyor. Yoksa gider paracıklar.

Şimdi bu kadar kelamı siz iş kurun diye mi söyledim. Sakın ha !

Babadan kalan bir işiniz mi var devam edin, zaten dükkan açık mı devam edin, uzun süredir hazırlanıyorsunuz, tek başlına ya da üç beş arkadaş iş yapacaksınız, hesabı kitabı güzelce yaptınız, pazar belli mal belli, sermayeniz yeterde artar bile devam edin.

Fakat ürkek ürkek bir işler yapsam ama ne yapsam diyip duruyorsanız biriktirdiğiniz elinizde tuttuğunuz o üç beş kuruşa gidin altın alın.

Emekli iseniz evde hobiler bulup onlarla uğraşın, gençseniz altını aldıktan sonra sola sağa özgeçmiş (CV demek) (ingiliziz ya, özgeçmiş kelimesini bilmeyiz parantez içinde belirtmek gerek!) bırakın iş bulun az çok çalışın kafanız bozulursa ayrılıp yanisine girersiniz para cepte nasılsa.

Paranızı sağlama alıp keyfinize bakın. Altın bugün kaç liraymış ona bile bakmayın. Altın size kazandırdığı gün kalbiniz ısınır içinizi ılık bir ferahlık kaplar. Rakamları bilmesenizde çok sağlam bir iş yapmış olduğunuzu otomatikman hissedersiniz.

Bugünün tarihi belli, 10- 15 ay sonra eldeki para batıp üstüne bir o kadarda borçlanılmış ve yanına bir sürü kötü anı ile bozuk arkadaşlıklar ileve edilmiş olabilir.

Ya da parayı altına bağlayıp değer kaybını önlemiş hatta değerine değer katmış borçsuz bir çoğalmış alım gücünün mutluluğunu yaşıyor olacaksınız.

Durum muallak olduğu halde genede parayı bir ticaret işine yatıracaksanız altını bugünkü değerini bir yere not edin paraları kaybettiğinizi anladığınız gün altının değerine tekrar bakın.

İnşallah ben yanılmışımdır. Ama 25 yıldır beni hiç yanıltmadı. Ortaokulda olduğum günlerden beri bu hep böyle oldu. Şimdi de aynı şartlar var. İşi az bilen yatırımcının batmayacağı tek yatırım aracı bugün gene altın. 2 develüasyon yemiş kadar bir artış olacak. Ne kadar sürece ? El cevap ; Ticaretle kazanamayacağınız kadar bir sürede . . . .

(Babadan kalma sağlam bir işiniz yoksa eğer.)

Güzelce düşünün.

aKIN SELÇUK