Pazartesi, Mart 24, 2008

m o z s a r a c---- MehmetSalih: SONUCU D��NEN KAHRAMANLAR!#links#links#links#links

m o z s a r a c---- MehmetSalih: SONUCU D��NEN KAHRAMANLAR!#links#links#links#links

SONUCU DÜŞÜNEN KAHRAMANLAR!

SONUCU DÜŞÜNEN KAHRAMANLAR!


Ülkenin birinde fakir adamın biri kralın kızına âşık olur. Ümitsizdir ancak yine de kraldan kızını istemeye karar verir. Kralın huzuruna çıkarak, kızını çok sevdiğini, eğer izni olursa onunla evlenmek istediğini söyler. İyi yürekli kral bu durum karşısında ne yapacağını şaşırır.
Kızını vermek istemeyen kral, adamı da kırmamak için şu çözümü bulur: Kral, adamla birlikte bir sandala biner. Denizin orta yerine vardıkları zaman parmağındaki yüzüğü çıkararak adamın şaşkın bakışları altında suya bırakır. Adama döner, eğer der, “bu yüzüğü bana getirirsen kızımı sana veririm, yoksa unut.” Fakir ve bir o kadar da saf olan adam bunu kabul eder. Kıyıya varınca adam eline bir tas alır ve deniz suyunu boşaltmaya başlar. Bu şekilde günler haftaları, haftalar ayları, aylar yılları izler. Adamın suya daldırdığı tas’ın taşlara teması sonucu çıkan sesten denizdeki canlılar rahatsız olmaya başlar. Durumu araştıran denizdeki canlılar, adamın yüzüğü aradığını öğrenir. Bu sesten kurtulmak isteyen bir balık yüzüğü alarak adamın bulunduğu bölgeye gider. Yüzüğü, adamın tas’ı daldırdığı yere bırakır. O esnada adam yüzüğü bulur ve sevinç içinde kralın huzuruna koşar. Adam yüzüğü gösterince kral ne yapacağını şaşırır.
Fakir adamın bu inanılmaz azmi insanın bir eylemde bulunmadan önce hangi düşünce yapısına büründükleri konusunda beni düşünmeye sevk etti. Bu konuyla ilgili bazı araştırmalar yaptım. Newyork Üniversitesi’nde 86 bin kişi üzerinde yapılan bir araştırmaya göre herhangi bir durum karşısında harekete geçmeden önce hangi koşulları göz önünde bulundurursunuz sorusuna, araştırmacıların yüzde 80’i olayın olumsuz yönünü diğer bölümüyse pozitif yönü üzerinde duracağını söylemiş. Daha sonra ankete tabii tutulan bu kişiler takibe alınmış. Olayın olumlu yönü üzerinde duranların iş hayatında diğer kişilere nazaran daha başarılı oldukları ortaya çıkmış. Bu araştırmanın bir benzeri de girişimciler üzerinde yapılmış. Girişimde bulunmadan önce kaybedeceklerinize mi yoksa kazanacaklarınıza mı odaklanırsınız sorusuna, deneklerin yüzde 70’lik gibi büyük bir kısmı kaybedecekleri üzerine odaklanacaklarını söylemiş. Bu araştırmalardan da anlaşılıyor ki insanlar daha harekete geçmeden o eylemin sonuçlarını kafasında belirliyor. Sonucu pozitif olarak bitirenler gerçekte de pozitif bitirme şansına daha fazla sahip oluyor. Bu da bize eylem öncesi uzun uzun düşünmek ya da başarı durumunun hesaplamak çoğu kez hüsranla karşılaşmamıza neden olabiliyor. Düşünme tarzımız başarılarımızı, başarılarımız hayatımızı, hayatımız mutluluğumuzu etkiliyor. Sonuçlardan çok süreçlere odaklanan insanlar çoğu kez başarıya ulaşıyor. Hadi hep birlikte kısa bir süreliğine de olsa süreçleri yaşayalım. Bakalım kahraman olabilecek miyiz?

yalçın arı