Salı, Haziran 24, 2008

USTANIN ELİNİN DOKUNUŞU

USTANIN ELİNİN DOKUNUŞU

Mezatçı, hırpalanmış ve çizilmiş olan eski keman için harcayacağı zamana pek değmeyeceğini
düşünüyor; yine de onu izleyenlere gösterirken gülümsüyordu.
"Bu ne eder, arkadaşlar?" diye bağırdı.
"Açık arttırmayı kim başlatacak?" "Bir dolar, bir dolar" ardından iki dolar.
"sadece iki dolar mı?" İki dolar, iki dolar...Kim üçe çıkaracak?"
"Yok mu arttıran? Evet üç dolar, üç dolar, üç dolara satıyorum..."
ama olamaz en arka sıralardan, kır saçlı bir adamöne geldi, eski kemanı aldı, üzerindeki tozu sildi,
gevşek yaylarını gererek akort etti v e kusursuz ve hoş bir melodi çaldı.
Müzik soına erdi ve mezatçı alçak bir sesle,
"Keman için ne kada veriyorsunuz?" dedi.
Sonra onu coşkuyla havaya kaldırdı.
"Bin dolar. Peki, kim ikibin diyecek? İkibin...
evet, üçbin ... Satıyorum, satıyorum, sattım!"
İnsanlar coşkuyla alkışlıyorlardı.
ama bazıları ağlıyordu:"Ne oldu da değeri değişti, anlamadık!"
Hemen yanıt geldi:
"Bir Ustanın Eli değdi"

Dünyada uyumsuz, hırpalanmış ve yaralanmış bir yaşam süren bir çok kişi, tıpkı bu keman gibi,
düşüncesiz bir kalabalığa ucuza satılma durumuyla karşılaşır. Bir kase çorba, bir bardak şarap, bir
oyun...
Ve biriyle sürüklenip giderler. Satılmasına az kaldı, satılıyor, neredeyse satıldı!
ama usta duruma el koyar ve beyinsiz kalabalık, ne ilhamın anlamını ne de bir Usta nın dokunuşunun
yarattığı değişimi tam olarak anlayabilir.
MYRA B.WELCH

F Handan Senan'dan alıntıdır...Teşekkürlerimle....